Prostat Nedir?
Prostat; halk arasında yaygın olarak bilinenin aksine bir hastalık değil, erkek üreme sisteminin parçası olan bir organdır. Prostat yaşamsal önemi olan bir organ değildir, ancak fertilite yani üreme sağlığı açısından önemlidir. Prostat mesanenin hemen altında, rektumun önündedir.
Ortalama bir ceviz büyüklüğündedir (erişkin bir erkekte 18-20 gr ağırlığındadır) ve mesaneden idrarın boşaltıldığı üretra denilen yapıyı bir yüzük gibi sarar.
Üretra prostatın merkezinden geçer, mesaneden penise doğru ilerleyerek idrarın vücuttan atılmasını sağlar. Prostatın ana görevi; semenin sıvı kısmını oluşturmaktır.
Salgıladığı sıvılar spermi besler ve korur. Ayrıca prostat ejakülasyon yani boşalma esnasında semenin dışarı atılmasını sağlayan düz kas liflerini içerir. Erkekler yaşlandıkça hormonal bir takım faktörlerin etkisiyle prostat yavaşça büyür.
BPH Nedir? BPH Belirtileri Nelerdir?
Benign prostat hiperplazisi (prostat bezinin büyümesi) yaşlanan erkekte sık karşılaşılan bir durumdur. Yaşlanmanın doğal bir sonucudur dolayısıyla yaşla birlikte görülme sıklığı artar. 50-60 yaşlarda görülme sıklığı %50 iken, 80 yaş üzerindeki erkeklerde sıklık %90’lara ulaşır.
Normalde ceviz büyüklüğünde olan prostat zamanla iri bir portakal büyüklüğüne ulaşabilir. Her prostat büyümesinde tedavi gerekmeyebilir. Hastalık belirtileri görülmeye başlamışsa tedavi yardımcı olabilir.
Prostatın büyümesine bağlı olarak idrar kanalı daralır, mesane duvarı kalınlaşır. Zamanla mesane idrar boşaltma özelliğini yitirir ve mesanede idrar birikir.
Böylece mesane, üriner sistem ve böbreklerle ilgili bir takım sorunlar gelişir ve hastalık belirtileri görülmeye başlar. Prostat büyümesi olan erkeklerde belirtilerin şiddeti değişkenlik gösterir, ancak belirtiler zaman içinde kademeli olarak artma eğilimindedir.
Sık idrara çıkma, ani sıkışma hissi, gece idrara çıkma, idrara başlamada zorluk, idrar akış hızının zayıf olması, kesik kesik idrar yapma, idrar sonrası damlama, mesaneyi tam boşaltamama hissi, sık görülen belirtilerdir. İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yapamama, idrarda kanama gibi daha nadir görülen belirtiler de olabilir.
Prostat büyüklüğü ile belirtiler arasında net bir bağlantı yoktur. Prostatta minimal büyüme olan kişilerde önemli belirtiler olabileceği gibi prostat boyutu çok büyük olanlarda semptomlar minimal olabilir.
BPH; erkekte en sık görülen prostat hastalığıdır. İyi huyludur, kanser değildir ve kansere yol açmaz. Ancak aynı bireyde hem BPH hem de prostat kanseri olabilir.
BPH Belirtileri Nelerdir?
BPH ile benzer belirtilere yol açan durumlar nelerdir;
- Üriner sistem enfeksiyonu
- Prostatit ( Prostat iltihabı)
- Üretra darlığı
- Geçirilmiş cerrahiye bağlı mesane boynu darlığı
- Mesane ya da böbrek taşları
- Mesaneye giden sinirlerlerle ilgili sorunlar
- Prostat kanseri
- Mesane kanseri
BPH’yı önlemek mümkün müdür?
BPH’yı önleyecek kesin bir yol yoktur. Ancak kilo vermek, sebze ve meyveden zengin dengeli beslenmek yardımcı olabilir. Vücutta yağlanma hormon seviyelerini yükseltip prostatın büyümesine yol açabilir. Egzersiz; kilo ve hormon seviyelerinin kontrolü ile faydalı olabilir.
BPH Tanısı Nasıl Konur?
Hastanın beslenme, sıvı tüketimi, uyku, fiziksel aktivite gibi alışkanlıkları, kullandığı ilaçlar, seksüel aktivite ve duygusal durumu sorgulanmalıdır.
Belirtilerin anlatımında kişisel farklılıklar olması nedeniyle standardize edilmiş skorlama formlarının hasta tarafından doldurulması gerekir.
Skorlama formları belirtilerin şiddeti ve yaşam kalitesi üzerine etkilerini saptamak amacıyla kullanılır. Sonuçta hastaların belirtileri; hafif, orta ve şiddetli olmak üzere 3 gruba ayrılır.
Parmakla rektal muayeneyi de kapsayan fizik muayene mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca idrar tetkiki, PSA (prostat spesifik antijen), böbrek fonksiyon testleri (kreatin), üroflowmetri (işeme hızını ölçen test), işeme sonrası mesanede kalan idrar miktarı ölçümü ve üriner sistem ultrasonogrofisi yapılmalıdır.
BPH’da ameliyat dışında bir tedavi seçeneği yok mudur?
BPH tanısı konan her hastada ameliyat gerekli değildir. Hafif belirtileri olan hastalarda hiçbir tedavi gerekmez, bu durumda “gözleyerek beklemek” adı verilen yaklaşım uygundur. Belirli aralıklarla (genellikle yılda 1) takip edilerek durumun kötüleşmediğinden emin olunmalıdır.
Hafif belirtileri olan hastalarda gözleyerek beklemek yaklaşımı ile 5 yıl sonunda %79 oranında herhangi bir sorunla karşılaşılmadığı görülmüştür. Belirtiler şiddetlenirse çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur.
Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavileri uygulanabilir. Bu ilaçlar tek başına ya da birkaç ilacın bir arada kullanıldığı kombine tedavi şeklinde kullanılabilir.
BPH Tedavisinde ameliyat çeşitleri nelerdir?
BPH’ya bağlı rahatsız edici belirtilerin şiddetlenmesi ve ilaç tedavisinden fayda görülmemesi durumunda cerrahi tedavi gündeme gelir.
Ayrıca cerrahi tedavinin mutlak gerekli olduğu 5 durum vardır; tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonu, tekrarlayan ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen prostata bağlı idrarda kanama, mesane taşı, böbrek fonksiyonlarında BPH’ya bağlı bozulma, tekrarlayan idrar yapamama hali.
Bu arada BPH nedeniyle uygulanacak olan cerrahi tedavi olası prostat kanserini tedavi etmez ve ileride oluşabilecek prostat kanserini önlemez. BPH’nın cerrahi tedavisinde uzun yıllardır etkinliği kanıtlanmış ve neredeyse her ürolog tarafından uygulanabilen TURP operasyonu “referans teknik” olarak kabul görmüştür.
Son yıllarda cerrahi ekipman ve laser teknolojisindeki gelişmeler TURP’nin tahtını ciddi anlamda sarsmaktadır.
Cerrahi tedaviler kabaca 2 başlık altında toplanabilir; Açık prostat ve Endoksopik (kapalı) prostat operasyonları. Açık prostat ameliyatı etkinlik açısından oldukça tatmin edici olmakla birlikte komplikasyon oranları yüksektir.
Karın alt bölgesinden yapılan bir kesiyle prostat çıkarılır. Operasyon sonrası ağrı, kanama, sondanın 5-7 gün kalması, hastanede yatış süresinin uzun olması, yara yeri iyileşmesindeki sorunlar gibi dezavantajları vardır.
Endoskopik (kapalı) operasyonlarda idrar kanalından kamera ile girilip çeşitli enerjiler kullanılarak prostat dokusu buharlaştırılır ya da kesilir ve küçük parçalar halinde vücut dışına alınır.
Uzun yıllar TURP operasyonu yaygın olarak uygulanmıştır. TURP’de rezektoskop adı verilen tüp şeklinde aletle penisten girilerek operasyon yapılır.
Rezektoskop; kamera, ışık, içeri sıvı akışını sağlayan kanal ve elektrikli loop’dan (kesici alet) oluşur. Bu kesici aletle prostat dokusu kesilir, aynı zamanda kan damarları yakılır. Kesilen dokular mesanede birikir ve daha sonra dışarı alınır.